5 Mayıs 2009

dantel aslında bir televizyon bileşenidir

üst üste kaç sezon dizi izleyebileceğimi test ettiğim günler geçirmekteyim, guinnessi aramam yazık olmuş. günün birinde paranızı gereksiz yere harcamak isteyip, insanların ekstrem takılıp, tatminkar pozlar verdikleri bu kitabın sayfalarını çevirdiğinizde i am an addict tişörtleriyle verilmiş çok mahrem pozlarıma ulaşabilirdiniz oysa. babamın andropoz sularında epey yol kattettiği, anneminde menopoz sularında dünyayı keşfe çıktığı günlerde elbette fırsattan istifade edip, evde çılgıncasına partiler veremedik onun yerine bir karıncanın bile komünyon hayatında bizden daha çok sosyalleşebileceğini görüp, bedbaht ruhlara büründük. geçenlerde şöyle bir soruyla muhatap oldum "tanıştığımız süre boyunca depresyona girdin mi hiç?" böyle sorular bende aslında karşımdakinin donunu yeşil suratlı "maske" gibi kafasına geçirip ortamdan uzaklaşma isteği yaratıyor. tabiki siyah konturlarımız olmadığı için, ancak, metropollerde zeki sosyopat halimi takınıp "neden, üstüne mi alınacaktın" gibi geri dönüşlerle yetiniyorum.

öte yandan, pazartesi okula gittiğimde birbirimizi yüzyıllardır görmüyormuş hissine kapıldığım arkadaşlarla oturmak ve kim daha boş haftasonu geçirmiş gibi konulardan bahsetmek güzel. en azından bir şeyi beraber ve layığıyla yapabiliyoruz demektir.

sanırım geçen hafta serviste kolera günlerinde aşk'ı bitirdiğim sırada, yan taraftan izleniyormuşum gibi bir hisse kapılmış idim. iki gün sonra aynı kişi yine yan tarafımda otururken tesadüfen onun da marquez okuduğunu farkettim. tipini beğendiğimden değil zaten gözlük ve şapka ile görünmez bir tipe sahip bu kişi ile marquez sebepli bir konuşma başlayıp başlayamacağı gizemini düşündüm bir an. kahve ile başlayan sohbet geyiği gibi. sonra bu gün yine aynı kitabı okuduğunu gördüğümde yan tarafımda, hollywoodun gerçekten sadece hollywoodda olduğu gerçeğini bir kez daha kabullendim. zaten şu ana kadar tanıdığım insanların kaçı ile bir kitap adı vebenzeri şeylerden dolayı tanışık idim? bir gerizekalı gibi düşünmeyi işte o anda bıraktım. bu aydınlanmanın etkisi ile çok fazla görsel materyale maruz kalmak, düşüncelerimizin obezleşmesidir gibi abuk bir cümle kurup noktalarımı sıralıyorum........................................................................................................................

4 yorum:

  1. bence marquez okuyarak tanışılabilir, hollywood filmleri bunları kafamıza sokuyorsa gerçek hayata mutlaka uyarlanmalıdır. sonra rüya gibi bir aşk yaşamayabilirsiniz belki, ama en azından tanışılmalı. seda, bunu bizim için yap. I have a dream!

    YanıtlaSil
  2. aslında, tanışma merakı faslından kastım evlenip mutlu bir yuva kurmamızın hayali değildi. sadece insanların bu gibi sebeplerden tanışabilip-bilemedikleri idi. you dramatized and missed the point, buddy.

    şu yorumun altına gelecek ya ya tabilerin de bir kenara koyulmasını salık verir, sadece sosyal deneylere meraklı biri olduğumu da belirtmekten kıvanç tatlıtuğ gibi olurum.

    YanıtlaSil
  3. dsajksadsdaj ay sesli güldüm seda. marquez de kimmiş, benim okumadığım yazardan adam olmaz bir kere. ayrıca adam sapık gibi seni izleyip okuduğun yazarları alıyorsa zaten sapık gibidir, boşverto. bence gelecek lover adaylarıyla en güzel '' bak bu arkadaşım bi şey, bu da arkadaşım öbür şey, bu da arkadaşım kamil '' aralarından birini seç şeklinde tanışabiliyoruz. tabi ki kamili seçiyoruz çünkü benim kamil dayım var çok zengin. ama kamil dayım bıyıklı gerçi, onu seçmesek mi. ama trilyonları var adamın be. blogunun headerı okumadığımı iddia ederek okuduğum bir ex bf blogunu hatırlattı, şaşırdıms. ay lav yu.

    YanıtlaSil
  4. seda benim de lisede şemsiyemi düşürmemle beraber uzandığımda benimle beraber şemsiyeye uzanan bir tiple tanışma olanağım vardı. an güzeldi, saliselikti ama türk filmleri de hollywood filmleri de malesef gerçek olmuyor be yawrum, yanaşabilmek de güzel ama;)

    YanıtlaSil