17 Aralık 2009

çalışıyorsam varım


önümüzdeki çarşambayı da atlattıktan sonra, budhanın göbeğine oturabilirim. nirvana anlayışım da buraya kadar. vücudumda var olduklarını bildiğim kemik ve kaslarım kadar, var olduklarından bihaber olduğum kemiklerim, kaslarım da ağrıyor. allahım belki notre dam'ın yanımda dik duracağı günler yakındır,korkuyorum. bu gün turkish foreign policy sınavında; cevabında;  neden iran'daki nükleer program hakkında endişlenmiyoruz temalı bir soru vardı. sınavda yazdığım yetmedi. eve dönerken otobüste cam kenarına denk gelip, ayaklarımın kaloriferi keşfettiği anda yaşadığım tarifsiz mutluluk içersinde, iran'ın silahlarından niye korkmadığımı düşündüm. kendi kendime uluslararası ilişkiler kuramlarıyla yaklaşma dehşetine kapılmadım henüz. ama en çok prince of persia'yı düşündüm. ah ne güzel oyundu, deyip efkarlandım. en çok gitmek istediğim yerin iran olduğunu hatırladım ama günümüz iranını da persya zannettiğim günlerden kalan bir arzu ile. sonra iran'da taş üstünde taş, gözlerde de yaş( dramatik eda ile okuyunuz) bırakmadıklarını anımsadım. iran'a trenle gideceğim elbet, hatta ilk önce iran'a gideceğim bisikletleri ile dünyayı dolaşan gruplara takılacak, budha'nın göbeğinden selam edip, döneceğim. mezarıma da böyle yazınız.

3 yorum:

  1. iran'ın silahlarından korkmadığımı bu yazıyı okuyunca anlamam gerçekten çok tuhaf bir algımızın olduğunu düşündürdü bana. ama sanırım iran'ın güçsüz olana karşı silah kullanmayacağına inandığım için korkmuyorum. yani nükleer projeleri silahı çekmeye yeltenenlere, aniden göstermek için ve gerektiğinde kullanmak için geliştiriyor gibi geliyor bana. yani o nükleer silah yapsa da yapmasa da bizim başımıza başkalarının nükleer projelerinin atomaltı parçacıkları yağabilir.

    onun dışında bende de iran sevdası gelişti bu ara, film sanatı hocamızdan kaynaklı herhalde. hayallerim var yani seyahat konusunda.

    çarşamba günü buda yerine benim kucağıma oturabilirsin. özledim seni.

    YanıtlaSil
  2. insanı korkutan silah değil, silahın kimin elinde olduğudur der, bir zat-ı muhterem. silahı bir dostun sana doğrultmuşsa muhtemelen şaka yapıyordur; eğer sana silahı kar maskeli bir doğrultuyorsa kesinlikle şaka yapmıyordur. tabi unutmamak gerek, bugün dost bildiklerimiz düşman, düşman bildiklerimiz de dostlarımız olabilirler. ehh alem anarşik olmuş, gözünü de security dilemma bürümüş.

    bu arada...var isen, çalıştığının bir anlamı olabilir.

    YanıtlaSil
  3. tire swingo,
    çarşamba çarşafa dolansın bi, kalan sağlar senindir.

    kungfu panda,
    security dilemma is forever diyerek başlar, silahın olduğu yerde duman da tütecektir elbetteyle devam eder, anlattıklarınızın yanında bir de ne şehit ne de gazi olmayan niyazileri de unutmayalım der, çalışmaya ve dolayısı ile var olmaya dönerim.

    YanıtlaSil