14 Eylül 2010

yalnızlık bir tercih meselesiyken zorunluluk halini alıyorsa, tuna kiremitçi gibi oturup bu işte bir yanlışlık var başlığını atıp, (bak başlığa lafım sadece, kitap hakkında en ufak fikrim yok) düşünce ve hissiyatımı iliklerime kadar zorlamalıymışım gibi bi düşünceye kapılıyorum. sonra bunun gereksiz başlıklar altında, gereksizce kendini tüketmekten başka bir halta yaramadığı fikrine varıp, amaan deyip kapatıyorum. kendilerini hayatları içinde, başlıklara, ana fikirlere ve kategorizasyonlara sokan, parçalayan, birleştiren insanları olağan bir ilgiyle izlesem de zaman zaman klişelerin ve kendi yaptığımın klişesiyle de bulanıyor zihnim. hayat tüm basitliği ile orada duruyor ama bir türlü birbirimize kaynayamıyormuşuz gibi çoğu zaman. dün gazetede avustralya'da ki yaşlı bir adamın, sarp kayalıklardan ibaret koya bakan evinden, oraya intihar teşebbüsünde bulunmaya gelenleri, nasıl ikna ettiğini anlatan bir yazı okudum. sayısını hatırlamıyorum, ama etkileneceğiniz miktarda insanı kayalıklarda paramparça bir sondan kurtarmış. "önce izliyorum insanları, sonra manzara karşısında gereğinden fazla zaman geçirince anlıyorum ki niyeti bozmuş, yanlarına gidip önce bir çay ikram ediyorum, sonra da ısrar ve ikna" diye anlatıyordu. aslında bu kadar basit her şey, bir bardak çay ve dinlemek, hayata devam etmenin sırrı.

aslında şu sıralar, istesem de yalnız kalamadığım bir dönemdeyim ve kardeşim ve kuzenimle şen dullar gibi şeniz. pek inandırıcı bir cümle değil şimdi yukarıdan sonra  ama öyle cidden. geziyoruz, yemek yapıyoruz, apaçi dans müzikleri eşliğinde zıplıyoruz evet biraz gerzeğiz ama keyfimiz yerinde, tüm keşkelerimiz uzak. bu gün eski bir not defterimde alamet-i farikam haline gelmiş resimlerimin birinin altına yazılmış 3 madde gözüme ilişti:
1.tuvalete git.
2.çöpleri boşalt.
3.kitabını bitir.

keşke tarih ya da kitabın ne olduğunu belirtseymişim, neymiş bu kadar beni sıkan  ve aslında emir kipinden zerre hoşlanmam.

cheers.

2 yorum:

  1. yaşlı bir adamın 2 cümlesiyle intihardan vazgeçiyorlarsa baya denyolar bence ya da adamın önünde intihar etmek istemiyorlar.

    YanıtlaSil
  2. çok utangaç olmaları ya da denyolukları yeterince makul bi açıklama zaten.

    YanıtlaSil