17 Ekim 2011

Ben Seni Unutmadım Sonbahar;Kadim Dostum

Yazdan sonra bir sonbahar vardı bilmem hatırlar mısınız? Hani hava yine de güneşli olur ama ceketsiz çıkmazsın sokağa, sağda solda kestanecileri görünce ellerini ovuşturursun, balık mevsimi geldiği için iştahlanırsın, güneş batarken son damlaları üstüne düştüğünde mutlu, yağmur yağarken içerde olduğunda şanslı hissedersin. Dostum nereye gitti bu mevsim? Ben mi kaçırdım?

Bu gün kitap almak istedim, gerçekten istedim ama. En son kitabımı iki ay önce okumuş olmama ve senelerdir okumayı ertelediğim 3-5 kitabım olmasına karşın kitap alayım dedim. Neticede aldıkça tatmin olan bir insan değil miydik, hepimiz. Cüzdanım dolu iken değil, onu boşaltırken aydınlanırdı çehrem. Önce uzaktan beğendim, elime aldım, sayfaları çevirdim, arkasına baktım, küçük etiketi aradı gözlerim ve 19,75i görünce hızla boşaldı düşüncelerim. 250 sayfası olmayan bir kitaba bu fiyatı biçmek yürek ister dedim. Hem yeni mezunum hem de işssizim. Diplomamı gerçekten elime alana kadar, "öğrenciyim" yalanımı akbil bayilerine, sinema gişelerine yediriyorum. Kitabı rafa bırakıp baktım:  Dürüst olalım muhtemelen seni bir kere açacağım bir kere okuyacağım. Çünkü ben tekrarlara inanmam. Benden sonra belki bir kere daha açılırsın. Sonra odamda tozlanmaya bırakırım seni, bir gün belki bir muhabbette denk gelirsin, bahsederim senden. Belki bir alıntı bile yaparım, referans da verebilirim ortamına göre. Ya da apansızın karşıma çıkarsın, birinin evinde gözüme takılırsın, izlediğim filmde gizli reklamın yapılır, bir bakmışsın ki film sensin ya da sevdiceğin en sevdiği kitap olursun belki. Bana verebileceklerin özetle bu kadar, tüm bunların karşısında "okudum" hazzını birkaç saniyelik yaşatabilmek bilemedin birkaç dakika. Daha fazlası değil, bir ömür seninle tatmin olmayacağım bariz çünkü. Şimdi 20 lira edebilir misin? 

Bu gün için etmezsin.

Mandalina kabukları bu gün de birikti, itinayla bir aydır yeri komodinin üstünde sabit kitabın yanına. Bu vurdumduymazlık turuncu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder