15 Temmuz 2007

kuru kuru fasulyeler mutlu mesut aileler

insanın büyümesi ve buna paralel olarak bakışının değişmesi bi şeylere karşı olağanmış olurmuş cidden benim gibi gereksiz bir umursamazlık triplerinde takılmayın. sonra tokat olur çarpar walla. hadi beni tebrik edelim bunu kendi başıma test edip onayladığım için. ne kadar dört köşe bir insanım allah kahretmesin. bunu anlaman da abartacak bi taraf ya da bunu bizlerle paylaşmanda bi halt yok diyebilirsiniz sizi tınmadığımı bilesiniz. kulaklarımı size kapatmış durumdayım. ve şimdi kendi kendime anlatıyorum: her şeyi sil baştan alman gerekecek. (kulağımdan sinead o conor un şarkısı da bi türlü gitmedi topu topu iki kere dinlemiştin oysa adını bile hatırlamıyorum ama melodi baştam sona kulağımda nasıl oluyorsa.) geri dönmek gerekirse ne diyordum evet her şey silbaştan alınmalı şimdi. kitaplar bi daha okunmalı, filmler bi daha izlenmeli hatta şarkılar bunu demek saçma ama bi daha dinlenmeli modu değiştirirerekten. birtakım şeyleri bi daha yaşamak mümkün olamıyor çok şükür elimizden bu kadarı geliyor.



yaramaz bi kız olduğum hep söylenirdi ben küçükken ama yaptıklarımın bi gün hayat dersi kıvamında gecenin ikisinde ortaya çıkacakları tahmin edilemezdi heralde ya da ben etmiyordum şahsen. ne yaptığıma gelince 10 lu yaşlarıma gelmemişken annemin gelenekselleşmiş aile yemeklerinden verdiği bi gündeydik. mutfağı dolduran mis leziz kokularından , tezgahın üzerindeki kuru fasulyelerden etkilendiğim kadar etkilenmemiştim. fasulyelerle oynarken nedendir nasıldır bilemicem taş gibi fasulyelerden 5 tane seçip, pişmiş dumanı tüten kuru fasulyenin içine attım (bi yere bağlayacağım endişeye mahal yok) sofraya oturduk afiyetle herkes yiyordu annem yine konuşturmuştu sanatını, memnun bi ifadeyle yerken o lanet 5 fasulyeden biri ona isabet etti. yüzündeki memnun hümeyravarik ifade bozuldu ister istemez ve bir ev hanımı olarak kurduğu mükellef sofradan duyduğu kendine güven yemekleri sanki bir çırpıda yapmış tuz yerine şeker atmış ve bunla yüzleşmekten korkan bi ruh haline bırakmıştı. tek bir pişmemiş kuru fasulye nasıl da tuzla buz etmişti muntazam yemek tablosunu. fasulyeler başka birine isabet etti mi bilmiyorum ama annem fasulyenin cinsine bağladı bu durumu ((= sanırım başka içine ettiğim yemek de olmadı..hatırlayan varsa beri gelsin.



gördüğünüz üzere gözünüze soka soka anlatayım bu gece bir kuru fasulye de bana isabet etti ve biriktirdiğim onca şey de tuzla buz olmadı tabi ama sanki yeniden gözden geçirilmeleri lazım geldi. bi gün olacak mıydı zaten bu evet kısmet de bu güneymiş.

good night and good luck!..


2 yorum:

  1. niyeyse umut sarıkaya'nın gobeemdeki pamuk kosesi aklıma geldi. adam orda gobeendeki pamukta fasulye yetistiriyodu.
    (bkz.yorum olsun tastan olsun)
    (bkz.tamam olmadı)
    (bkz. fakyu tamam mı)

    YanıtlaSil
  2. prubelle,
    yazın yeteneğini espri yeteneğinle harmanlamışsın, ortaya annenin yemekleri gibi leziz metinler çıkmış.
    helal valla kız, sanki gülse birsel'den gag metini okuyorum gibi bir tat biraktı bende...
    devamını bekliyoruz...
    değişik türlerde de...

    YanıtlaSil