22 Nisan 2009

ivme dediğin

bazen durağanlık arasında boşluk insana ivme kazandırabiliyormuş. biz buna tatil diyoruz işte. film izlemenin kitap okumanın dışarı çıkmanın vs gönlümden geçmediği bir zamandan sonra birden üzümünü yiyip bağını sormadığımız bir gaz kaynağı hayatıma girmiş bulunmakta idi. lakin hızlı tüketici kimliğine ve kendini 3-4 yılda tekrarlayan bir kör talihe sahip olaraktan yine ayağımı burkmuş, bandajlara sarınmış bulunmaktayım. talih denen kadersel uzvun ben de kör olması karşısında birkaç yetkili merciiye başvurmak isterdim. onun yerine kariyer sitelerinde staj başvurularında bulundum. hüznü bol cevaplar alacağım diye melankoliye kapılasım geliyor. o zaman da orhan gencebay dinlemek istiyorum. annemin yaptığı piyano pastanın dörtte üçünü yediğim için ev halkı bana kırgın. çevremde gördüğüm oblomov hareketlenmesi de ayrı bir başlık altında doldurulmalı. bu mevsimde dondurma yerken üşüyüp, hırka giymemi de literatüre girmesi için bağışlıyorum. gönlü yücegil ödülü almalıyım.

3 yorum:

  1. ssalkjalsjkaslajklskj ay lav yu yu go görl. blog hedırı ve yazı için aynı şeyleri söylüyorum.

    YanıtlaSil
  2. +1 yazmayı çoktan bırakmış olmasam "the fool +1" yazacaktım. seda hırdavat. uuu beeybi beybi.

    YanıtlaSil
  3. bu fotoyu da görünce annemi orda hayal ettim seda netekim bu aralar oralardan çıkmaz oldu:( evde tadilat olcak. biraz sizde kalsam?

    YanıtlaSil