30 Haziran 2009

yeni kayıt

ofis işlerinin fiziksel yan etkilerini acı ile tecrübe ediyorum. ve hayatımın geri kalanında ofis ağrıları çekenleri ilgiyke dinleyip vah vah diyeceğime söz veriyorum. bu naçiz vaadimden sonra insanoğlunun tatil benimse dikili dediğim birtakım denizsel ve malaksal ve tabiki ailesel aktiviteye hangi kitapları götürmeliyimin derdine düşeceğim. sanırım her yaz okurmuş gibi görünüp ama bir türlü okumadığım bozkır kurdu bir demirbaş olarak çantada kendine yer bulacak. acaba bu sefer bitirecek miyim heyecanı şimdiden sardı dört bir yanımı şimdiden bak. bu sefer ipod almayacağım, çünkü hep bir yerde unuttuğum ya da kaybettiğim sanrısıyla boğuşmak zorunda kalıyorum. onun yerine cep telefonu kulaklığını alıp, yunan radyoları dinleyeceğim. kaybetsem de üzülmeyeceğim tek eşyam o çünkü ve fedon görünümlü yunan musikisi, kalbimi de çalamaz esasen.

tüm bu gereksizliklerin yanı sıra sapık gibi sims 3 oynayıp karakterimi bones dizisinin başrolündeki kadın yapmam ve kariyerini de bir sokak çalgıcısı ve kleptoman olarak şekillendirmem parmak uçlarımdaki kudret değildir de nedir, sorarım. ve gereksiz postumu okumuş olmanın hüznü ile sizi baş başa bırakırım.

4 yorum:

  1. dostum sims 3 ha-ri-ka! ben de kendimi yapmıştım, kleptomaniac olma özelliği bende de vardı ve o kadar saçma başka özelliklere de sahiptim ki, çok salak bir karakter çıkmıştı ortaya. sims3'ü bana da versene ya.

    YanıtlaSil
  2. o radyolarda Sakis Rouvas ve Yannis Saoulis falan da çıkıo, güzel onlar. :)

    YanıtlaSil
  3. sakis rouvas örovizyoncu olan mıydı?

    YanıtlaSil
  4. o galba, sesleri de isimleri de birbirine benziyo :)

    YanıtlaSil