9 Aralık 2010

* Yazgımın belirsizliğini koruyor olması, beni de plan yapmaktan alıkoyuyor. Her gün, ya aslında şöyle şöyle yapsam daha hayırlı olacak gibilerinden kendi kendime argüman yetiştiriyorum. Etrafımdaki herkes master doktora planlarını art arda dizmişken ben de bir soğuma hasıl oluyor, abi herkes master yapıyorsa ne anlamı var ki o zaman, master of arts sahibi olmanın? Körpecik halimle iş dünyası ile tanışsam mı ki acaba, loto oynasam ya da bak yılbaşı da geliyor piyango bize vurur mu acep diye düşünürekten, beleşçi ve bilimum bayi  önlerinde mürekkep yalayan züğürtlüğe giden yolu görebiliyorum sanki.

*Her ne kadar beğenmiş olsam da "Av Mevsimi"ni, ikide bir, Cem Yılmaz nasıldı ama "Hayde" yi nasıl söylemiş ama gibi yorumlardan gına geldi. Anladık kardeşim sen de beğendin, ben de beğendim muhtemelen onlar da beğenmiştir. Ama bir haftadır her yerde bu. En son ders arasında yanımdaki çocuk mırıldanınca "Hayde" yi ben de sıkıldım, onlar da.

*Julian Assange gönüllerin yıldızı olmaktan çıkar mı, bence çıkmaz. Dün müdahili olduğum, tanımadığım kimselerden oluşan bir masadan çıkan yorum:
  "If Assange comes to me right now, and says that he is going to have sex with me without condoms, I will be like, "JUST DO ME!""
Bir tane bile karizmatik çıkmadığınız bir fotoğrafınız olmazsa ve tabi sızdırıyorsanız böyle oluyormuş demekki.

*Dün okulda "Bahoz" filminin gösterimi vardı. Tamamını izleyememiş olsam da o ne güzel müziklerdi be. Tamamını izlemediğim için ve tam filmin "heyecanlı olmaya başladığı zamanda" çıkmak zorunda olduğum için nasıldı sorusunun cevabı yok henüz.

* Facebook aç artık diyen direnişçilerim, İngiltere'ye gidersem sosyal ağ devrimi yapacağım söz veriyorum o zaman bu blogtan al haberi konseptini de bırakcam. Sosyal ağ dayatmasına gel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder