13 Ocak 2011

derdim var çocuk

Vizemi son dakika itibariyle faks, telefon, email gibi iletişim araçlarına günlerdir abanarak almış bulunuyorum. Cumartesi terk-i diyar eyliyorum. Sevinçli sevinçli pasaportum çantamda eve geldim. Bakkala girip, Ali amca ile vedalaştım. Sonra, bavullarımı almak için bodrum kata indiğimde, ailedeki en cillop bavula Sinop gezisi vesilesiyle sahip olan ben, bavulumun çalındığı gerçeği ile baş başa kaldım. Yüzüm gözüm toz içinde karıştırmadığım yer kalmadı bodrum katında ama yok yok yok. Bi insan niye boş bavulu çalar, ya da çalmak için bula bula bavul mu bulur? Sonra aklıma geçen aylarda apartmana hırsız girdiği ve bodrum katta küçük, kimsenin önemsemediği şeyleri çaldığı geldi. Adam çalmış çırpmış, çaldıklarıyla da bavulumu doldurup gitmiş resmen. Kimseye dokunmadı ya bu hırsızlık ben hariç, daha bir şey demiyorum.

Evet yarın hiçbir şey bilmediğim Ortadoğu sınavım var, çarşambaya yetişmesi gereken ama daha benim araştırma bile yapmadığım 15 sayfalık paper var. Very nice günler geceler beni beklemekte.Halledilmesi ivedi olan parasal mevzular var. Her şey son dakikaya kaldı resmen. Vize çıktı çıkacak derken kaynadım gittim resmen. Bu gün vize merkezinden çıkarken, yaşlı bir beyfendi bana yaklaşıp kaç günde aldığımı sordu yemin ediyorum ağlamaklıydı.  Bavul bile toplayamıyorum lan, isyanlardayım. Bundan önemlisi büyükbabam hastanede ve gidemeden son bir kez onu görememek ihtimali var. Akşam hastane kapısında yatacağım sanırım. Ya ben İngiltere'de iken ölürse diye bir yandan da ihtimallerle darlanmak var.

Derdim çok çocuk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder