3 Mayıs 2014

zeytinyağlı domates hafifliği

sabah gözümü ilk açtığımda, perde aralığından karşıdaki apartmanın çatısı üzerinden gökyüzünü görürüm ilk olarak. ve bu gün berrak mavi bir gökyüzü var, şiirlerdeki gibi, mutlu fotoğraflardaki gibi ya da uçurtmaların uçtuğu filmlerdeki gibi. 

hayat var evet. sokakta, perdesi hiç açılmayan komşu pencerenin gerisinde, otobüste, boğazda seyreden gemilerde her yerde. hayatın kokusu var havada. her gün önünden geçtiğim bir evde babaannemin evinin kokusu var, yaşlılığın kokusu, balkondaki bakımlı çiçeklerin, yoğurt kapları içerisinde yetiştirilen fidelerin, plastik leğenlerin kokusu, eskiliğin çökmüş sandalyelerin, sırta destek yapılan kırlentlerin kokusu, arap sabunuyla silinen merdivenlerin kokusu.  babaannem terk-i diyar eyleyeli yıllar oldu ama onun evinin kokusu hep var. 

bu sabah berrak mavi gökyüzünün altında kendi hayatımın kokusunu duymak istedim. yorganı tepeme kadar çektim, kalktım bir kahve içtim, evdekilere günaydın dedim. camı açtım, havanın ahengine uygun bir kuş cıvıltısı duymayı bekledim. bir kedinin aheste aheste geçişini izledim. içeri çekildim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder