6 Mart 2010

dünya bir tiyatro sahnesidir ama roller kötü dağıtılmıştır*

hafta sonlarını sevmeyen ama her fırsatta da bunu dile getirmekten yılmayan güruhtan olmak zaman zaman içimi burkuyor evet. hayatı loopa alınmış biri olarak her defasında yeni bir şeylerle karşınıza çıkamam değil mi? hayır hafta sonlarında haz etmiyorum da pazartesilere tam adapte olmuş beyaz yaka kısmından mıyım? ermeni soykırımına hayır diyenlerin gücündeki bir HAYIR'ı burada dillendiriyoruz. evet çaktırmadan gündeme de sızma peşindeyim, neden olmasın. naçiz görüşlerimi, gözünüzün ucu, parmağınızın tıkıyla okuyorsunuz ya, iki kelamı etmeyi düşesice çeneme oturtayım hemen. ille de teknoloji, ille de döküman diye beynimize zerk edilmiş ve ilmini sündürdüğümüz "batı" nın aslında herhangi ciddi ve tarihe not düşülecek bir konsültasyon olmadan, genocide, genocide diye tutturmaları bana tutarsızlığın usain bolt'u gibi geliyor. ermeni soykırımı olmuş olmamış çok da umrumda değil afedersiniz sade bir vatandaş olarak, ne ateşli bir milliyetçi ne de vicdani retçiyim. sadece bu konuda esaslı bir çalışma olmadan, kanıt olmadan her iki tarafa da inanmama eğilimindeyim, olan biteni de uluslararası ince hesaplar olarak nitelendirmekteyim. uzman görüşüm budur. ama olan bitene de "komedi, rezalet" diyerekten götüyle yaklaşan halkıma "lobicilik" denen faaliyetin, otel lobilerinde viski içip gelen gideni kesen birtakım ceketli adamlara has bir iş olmadığını beyan eder, mesut günler dilerim.



*: Oscar Wilde

.
.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder