9 Şubat 2011

günde kal

şimdi kütüphanenin silent study adı verilen kısmındayım. büyükçe bir salon içersinde çevrilen sayfa sesleri, klavye tıkırtıları ve gıcırdayan kapı eşliğinde dünyanın en sıkıcı makalelerinden birini okumaya çalışıyorum. tam karşımda dar bir pencere var ve pencere student guild'e giden yola bakıyor. yolun üzerinde birkaç çadır kurulu, bir sürü öğrenci üzerlerinde sloganlar yazılı renk renk tişörtleriyle ellerinde flyerlarla bekleşiyor. çünkü öğrenci birliği seçimleri var ve yüzde yetmişi üniversite gençliğinden oluşan bu şehirde bundan daha heyecanlı bir olay yok şimdi. kendi okulumun öğrenci birliği seçimlerinde zoraki, rica mica bir kere oy kullanmış ben için alışılmadık bir durum. hava da alabildiğine kapalı ve tam adına yaraşır bir şekilde kasvet yuvası haline geldi okul.

ama kütüphane güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder