31 Mayıs 2012

Kaç gündür midem kalka kalka okuyorum, dinliyorum kürtaj hakkında yazılıp çizilenleri. Artık hayret etmiyorum, edemiyorum. Ama bir kadın olarak bedenimin bu kadar işgal edilmesine yeter diyorum. Sokakta, otobüste, tramvayda, tenha bir sokaktan geçişimde, telefonda, televizyonda, kanunda, okulda işgal edilen benim. Attığım her adımda kadın olduğum için zayıf olarak görülen benim. Rahmi benden çok düşünülen yine benim. Doğmamış çocuklara anne olmaya zorlanan yine benim. Tecavüz gibi telafuzu fiili kadar alçak olan bir insanın yaşayabileceği en acı dramı ağızlarda gündelik sıradan bir olay gibi bahsedenlerden, tecavüz bebeklerinin doğrulmasını zikredenlerden, uçkurlarının gölgesinde siyasetini ve ibadetini yapanlardan oynadıkları bu kirli oyunun vebalini üstlerine alırlar umarım.

Bosna'daki yüzlerce tecavüz mağdurunu bir rol model olarak ortaya koymak nasıl bir ahlak anlayışının, nasıl bir insan hakları savunuculuğunun timsalidir? Tecavüz mağdurlarını doğurmaya zorlamak nasıl bir vicdansızlıktır? Babanızın bir tecavüzcü ve annenizin sizi doğurmaya zorlanmış olduğunu bilerek yaşamak nasıldır hiç düşünüldü mü? Devlet bu güne kadar hangi tecavüz mağduruna sahip çıkmış ki, doğmamış bebekler mezarlığını vicdani bir mesele haline getirmiş!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder