18 Ekim 2007

parsely,sage,rosemary and thyme

"nur keine panik so schlimm wird es nicht"

en sevdiğim söz bu oldu şu günlerde neden mi çünkü bu cümle hayatımın merkezine öturmuş durumda yapmak istediğim ya da yapmam gereken her şeyden önce bu geliyor artık. kötü bir şey bu biliyorum ama umursamıyorum. umursamazlığı bu kadar benimsemiş olmaktan da hoşnut değilim ama insan hoşnut olmadığı durumlara bile iyi gözle bakabiliyor. bu gün sınavım vardı dün çalışmam lazımdı üstelik sevdiğim ders sosyal ve toplumsal bilimler. her neyse hiçbir şey bilmeden girdim bir soruyu doğru cevapladım gibi diğerine ise vermem gereken cevabın birebir tersini yazdım(= sınavdan sonra kendimi salak hissettim dedim ki bi daha çalışcam söz şimdi yine yarın sınav var üstelik bi öncekinden düşük almıştım bu sefer bi şeyler biliyorum ama yarım yamalak tabirinde oturup çalışacağım yerde simon and garfunkel dinliyorum "kadife kadife sesli adamlar beni ağarlarlar" ne şahane insanlar var dünyada diye hayıflanıyorum ve şahane insanları takdir edebildiğim için kendimle gururlanıyorum.

fena halde uyku bastırdı öyle ki ümit yaşar ın bi şiiri ayten e bezemesi gibi ben de her yeri uykuyla bezeyebilirim. yatmadan önce ders de çalışabilirim ama seçme hakkı benim ve paşa gönlüm uyumamı istiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder