11 Ocak 2010

dermansız dert olmaz

yapmam gereken bir sürü iş ksa bir zaman dilimine sıkışmayı bekler halde vicdanıma azap veriyorlar. hafta sonu ödevini yapmayan ama bu gerçeği pazar akşamına kadar bünyesinde suçluluk şeklinde barındıran öğrenci olmaktan çıkmalıyım artık. biraz daha karakter kazanmanın zamanı geldi de geçiyor.

harıl  harıl çalışmak icap eden zamanlarda kendime solitaire'de 5000 ytl kazanmak gibi ulvi amaçlar edinmemden, başka bir motive edici şeylerle uğraşayım dedim.  hay uğraşmaz olaydım. bölüm itibariyle sık sık master da yapcan mı, yurt dışında mı, mastersız bir halt olmaz ki senden, masterden sonra doktora da yapmak istersin şimdi ama babayı yaparsın, gibi muhtelif cümlelerin sık sık muhatabı oluyorum. dedim, kendime bak bunca zamandır bu soruları hee, mee evet amerika diye götünden sallıyorsun, bak bakalım işin özü neymiş, graduate school kaç para edermiş, ne gerekliymiş, diyerekten kendimi bir anda insafsız, aman vermeyen amerikan yüksek eğitiminin gerçekleri içersinde tırıs tırıs sayfaları backspace buldum.

hayır, fiyatlı olmasını bekliyordum, yüksek requirementlardan da az buçuk haberim vardı. ama ben de harvard law school hayali gütmüyordum be blog.  ama şöyle ilk bakışta iki senede iki oda bir salon, kaloriferli, giriş katı olmayan, fazla yaşlı olmayan daire parasına tekabül etmesini de ummuyordum. expected cost for international student is around $ 52,000 for one year da ne demek yahu. bi de bazıların işte $ 54,672 gibi rakamları var ki üniversite olmanın getirdiği şevk ve ineklikle yılda içtiğiniz kutu coca cola fiyatlarını da hesap edip, dahil ettik der havası yaratıyorlar bünyemde. tabiki her şeyden önce cebini  düşünen ve yeşilçamın biz gençleri para babası yiyen parazit organizmalar olarak göstermesine karşın, ya babam annem hasta olur da hastane parası gerekirse ya deprem olursa evimiz yıkılırsa ya ezgi burssuz özele gitmek isterem diye tutturursa gibi olası senaryoları, 10 beygir gücüyle kafasında kuran genç olarak şiddetle amerikada master fikrinden uzaklaştım.

ama insafsızlar,  sitelerine o kadar güzel karlar içersinde, kuru dallı ağaçlar arasında, kırmızı duvarlı üniversitelerinin resimlerini koymuşlar ki böyle kışa kardan adam olayım, bekle beni boston state university diye de bir ara şahlanır gibi oldum. ama nafile gazların insanı değildim tabiki.

sonra dedim ulan ben ne için yaşayacağım daha doğrusu ne ile yaşayacağım. yurt dışına bir kapak atamazsam, akademik kariyer nasıl olacak, (hocalık yapabilmem için mesela bizim okulda, yurt dışı tecrübesi zorunlu). hadi çok da master diye tutturmamış idim ama ne idüğü belirsiz mezunlar üreten bir bölümden modifiye edilmiş halde çıkmışolarak, iş hayatının şefkatsiz kolları beni kucaklar mıydı ya da hangi kol beni nasıl sarardı? onu da bilemedim.

şimdiye kadar büyük paralar kazanma hayalini, lotoda 6yı tutturmak ya da kenan ışıkla kim 500 bin ister? de ki 15. soruya doğru cevap vermiş olmanın şanıyla, bu kadar parayla ne yapacaksınız sayın pürü diye yüzüme yöneltilmiş kameralar ve tokmak görünümlü mikrofon hayali ile kurduğumdan gerçekten ne halt edeceğini bilemez, gelecek kaygısı boğazına düğüm, karnına ağrı olmuş gençliğin neferleri arasında buldum kendimi.

lotoyu geçelim de kim 500 bin ister de yok artık. kenan ışık bırak bu dünya bir oyun sahnesi ayaklarını da, spotları suratıma çevirirken 23. defa bana emin misiniz, son kararınız mı diyerek, o heyecanı yaşat bana.

8 yorum:

  1. akademisyen olma seda boşver, gazeteci ol.. valla.. :)

    A.

    YanıtlaSil
  2. aslında olmak isterim hatta istiyorum ama doğan medya beni geri çevirdi ahmet, tecrübesiz bir mülakatçıydım. sonra anladım ki mühim bağlantılar gerekliymiş bu işler için ama o da yok ben de.

    YanıtlaSil
  3. Doğan medya'yı salla zaten, gazetecilik değil ama spekülasyon yapmayı öğretirler orada...
    taraf gastesini düşündün mü hiç? yani düşününce mantıklı geliyor mu sana? eğer orayı düşünürsen sanırım senin formasyonunda birisiyle çalışmaktan hoşnut olur onlar.. yazın staj için falan başvur mesela..olmamı?

    YanıtlaSil
  4. doğan medya tırnağım bile olamaz :D ama reddedilmek içime oturmuş demekki bu mevzuda. tarafta da şansımı deneyecek idim ve hala da öyle. ama şimdilik sesli dile getirmiyorum ki, sonra hüsranlı sonuçları kimseye anlatmayayım :D

    YanıtlaSil
  5. burslu git, üstüne bir de para al. sitelerinde yüksek requirementler yazarlar, konuştuğun insanlar atıp tutar. ama bunlara aldırma. vasatın biraz üstündeysen çok rahat gidersin. tecrübeyle sabit..

    YanıtlaSil
  6. seerauber,
    tecrübeyle sabiti açsanız mesela.

    YanıtlaSil
  7. abd'de doktora yapan biri olarak söylüyorum demek istedim..

    YanıtlaSil
  8. aslında kastettiğim "vasatın üstündekiler için burs" konusuydu, hatta şu üstüne para al mevzusuna da takılmış olabilirim, benim bir fulbrighttan haberim var. ama hata bende, açıkça sormalıymışım.

    YanıtlaSil