18 Nisan 2010

klavyede hızlı parmak hareketleri

*sınavlar bitmiş, sunum vs yapılmış ve bahar tatiline girmişim ve erasmus sonuçları açıklanmış ve ve ingiltereye gidiyormuşum üstelik hibe de çıkmış ve beraber sherwood ormanlarında robin hoodlaşma geyiği çevirdiğim insanlara da çıkmış, hayat güzelleşiyor mu ne? england made me eheheh:)

* cuma günü birgit arkadaşımla istanbul film festivaline dahil olalım biz de kültürel yaşam formlarına dönüşelim dedik. dedik ne oldu, izlediğimiz film mao's last dancer olunca bir de üstüne üstlük amerikan yapımı olup, kapitalizmi bildik sarışın koca memeli kız, pepsi, disko dansları, önden ve arkadan anatominizin fotokopisinin çıktığı kotlarla kutsayınca, anıra anıra gülen insanlardan olduk. o değil de filmde marlon brando'nun japon bir köylüyü canlandırdığından bahsediliyordu. nasıl bir CASTING  ANLAYIŞIDIR LAN BU?

* geçenlerde bir sınavıma çalışmaya  gayret ederken showda yüzüklerin efendisi kralın dönüşünü veriyorlardı. 3 saat boyunca kendimle cebelleştim dublajlı izlenmeye değmez dedim bak seriyi toplamda 11 kez falan izledin zaten televizyonu kapa, kumandayı sakla bu akşam izleme sonra git okuldan extended HD versiyonları indir kendini terfi ettir dedim. benimsedim uydum ve yaptım. dün fellowship of the ringi izledim arkasından hadi two towers atayım dedim. anam o da ne filmin ikinci yarısını indirmişim sadece. kahrolduğum an bu andı ne yapacağımı bilemedim torrente daldım 8 gb lık filmin inme süresi ve kof çıkma ihtimali  ve vpnin okul paylaşım programındaki epic failliği üzerine dedim bari okuyayım kitabı, 20 sayfa okudum dedim kendine gel. middle earth modu benliğime işlemiş, ingiltereye gittiğim zaman uğramaya niyetlendiğim  irlandayı hobbitköy olarak hayal etmeye falan başlamış, neşelenmekteydim zira. hiçbir zaman ne frp ne de wow insanı oldum ama neden kendimi bu lotr fantazisine bu kadar kaptırdığımı da hiç anlamadım, çare bulamadım. kitapları da öyle en sevdiğim kitaplar arasında saymak aklıma bile gelmez yani.

*the teahouse of august moon muş marlon brando hazretlerinin japanese peasant olarak arzettikleri film.

*hadi eyvallah!

3 yorum:

  1. ingiltere'ye gidiyor olmana, sen mesajı gönderdiğinde o kadar sevindim ki, günü geri kalanında aklımdan çıktığı vakitlerde içimdeki gizli neşenin menşei oldu yani bu haber. yanımda olsan güler gülerdik yani...

    ayrıca biz de cuma günü bir filme gittik. sana o filmi anlatacağım. sıkı dur.

    YanıtlaSil
  2. template night ilan edilebilir bir gecede, bana yavşak bir tamplate bulup kendine dünyanın en "cool"unu buluşturman kalleşçe oldu :p

    YanıtlaSil
  3. şimdi hoşuma gitmedi. gri gandalf kılıklı bi blog oldu. oturup kendi templatemi kendim yapacağım en sonunda. az daha kasarsam onu da bellerim heralde.

    YanıtlaSil